6 Mayıs 2009 Çarşamba

TAZE SIKILMIŞ PORTAKAL SUYU


Okula gitmediğim sıradan bir gün işte, neden? Çalışılcak bir vize var ve klasik “hemen konuları bitirmem lazım!” telaşı... en azından benim durumum böyle... Oysa ev darmadağınık, sağolsun bizimkiler sınavım olduğu günleri “evde bunları toplayacak biri var” diyerek herşeyi bana bıraktılar... Ve ve ve hayatımın vazgeçilmez makinası, BULAŞIK MAKİNESİ!

Bundan bir hafta önce, vazgeçmeye çalıştım ondan, o ise beni anlamadı... Dedim “Sana bir daha yüz vermeyeceğim! Hayır dağıttığın herşeyi ben toplamak zorunda değilim, her bir bulaşığını durulamak, kaşık ve çatalları ayrı bölmelere koymak, elimi bıçak kesmesin diye dikkatlice yerleştirmek.. Artık hiçbirini yapmayacağım!”. Bu sözler ardından küslüğümüz başladı; ancak evde tek küsen ben kalamadım ne yazık ki... Annem, babam da küstüler “Bulaşık Makinasına”, ben sadece seyirci kalmak istiyordum bu duruma, olmadı... olamadı... Beyaz bayrağı çekmek zorunda kaldım ne yazık ki, ya kokudan ölecektim, ya da teslim olacaktım... Zor yolu seçtim, istemsizce çalışan ellerim, bulaşık makinesinin emirlerini yerine getirmeye başladı, işte o günden beri bulaşık makinesinin evdeki en iyi dostu ben oldum...

Sahibini bekleyen köpekler gibi “he he he” diye dili dışarda, şımarıklık yapmaya çalıştı, yüz vermedim ve yerleştirmeye devam ettim . Olaya iyi yönünden bakmaya çalıştım, nedense bulaşık makinesine bulaşıkları yerleştirirken, o günün analizini yapar oldum içimden, işte orda harcadığım vakit bana günümü değerlendirmeme istemeden de olsa fırsat veriyordu.

Bu gün de aynı şeyi yapmaya çalıştım ama GÜN daha yeni başlıyordu, analiz yapamayacaktım, beynim beni dünün analizini yapmaya zorladı...Düne dair aklımda en çok kalan şey ise “Cerenle içtiğim taze sıkılmış portakal suyu!” imiş...tadı damağımda kalmış o nefis portakal suyunun, tıka basa yenilen bir yemekten sonra ilaç gibi gelmiş, çöldeki su içmek kadar değerlenmişti o an benim için! Şimdi ise lanet olası “bulaşık makinesi” yüzünden, o turuncu iksiri içmek için can atıyordum!

Gel gör evde ne portakal, ne suyu, ne de ona benzer bir şey var...
“Seninle hesaplaşacağım Bulaşık Makinesi!!!”,şimdi alışverişe gidiyorum,bulacağım portakal suyumu , kana kana içeceğim veeee BULAŞIĞINI BİLE SANA VERMEYECEĞİM!
NOT: Thermo dersi çalışma ve çalışmama arası yazılmış bir yazıdır, saçmalamalara rastlanma olasılığı yüksek olup, yazan kişi yine de eğlenmiştir efenim! Ciddi bir şey aramayınız, ciddi olan bir tek şey vardır, Gamze gerçekten TAZE SIKILMIŞ PORTAKAL SUYU içmek için çıldırmaktadır...

Bay dı vey, sıpeşıl tenks tu Ceren!!!

Hiç yorum yok: